Toplumsal Bellek ve Gazetecilik! | Çağdaş Dergi 1

Kimi iletişim akademisyenlerine göre gazetecilik, günümüz tarih yazıcılığıdır. Osmanlı’da devlet görevlisi niteliği taşıyan vak’a-nüvislük anlamında değil tabii ki; mesleki pratikleri farklı ve etik değerleri ön planda olan bir faaliyet.

Gazeteciliğin günümüzde yapılış şeklinin detaylarına girmeden önce, gerilere giderek, gazeteciliğin, 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19’uncu maddesindeki “Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar.” hakkıyla yakından ilişkisine mercek tutmak biraz olsun yoldaki çakıl taşlarını temizlemek açısından anlamlı gözükmekte.

Gazete, radyo, televizyon, internet; muhabir, foto muhabiri, editör, sayfa sekreteri, mürettip (dizgici), haber müdürü, yazı işleri müdürü, genel yayın yönetmeni; matbaa, ses kayıt cihazı, kamera, uydu, frekans; dağıtımcı, gazete bayii, server… Ve bunların kendi içinde genişleyen kolları.

Basın faaliyeti tabiri yerindeyse evren gibi genişledikçe genişleyen bir alan. Nedeni ise insanlık tarihi kadar eski bir ihtiyaçtan, yani haberleşmeden kaynaklanmakta. Güvenlik, ticaret ya da gelecek kuşaklara bilgi aktarmak için sürekli geliştirilmiş, sonunda da sistemli hale gelmiş bir uğraş.

Dumanlar, güvercinler, duvar yazıları, taş tabletler, deri veya üretilmeye başlanınca kâğıt üzerinde iletilen haberler, bilgiler. Ve sonrasında ilk gazete, yani seri olarak kâğıt üzerine basılmış haber ve bilgiler. Bu süreç, yazıldığı kadar kısa, çabuk ve kolay olmadı tabii ki…
Özellikle 20. Yüzyılın ilk yarısına kadar geçen süreçte haberleşme kanallarının farklılaşması toplumsal ve bilimsel evrimlerden beslendi, toplumsal evrimlere kaynaklık etti. Her ‘ilerleme’ yeni süreçlerin başlangıcını tetikledi.

Yakın zamanlara geldiğimizde ise, iletişim ve haberleşmedeki adımların ‘yeni bir çağ açtığını’ söylemek, biraz iddialı olmakla beraber hiç de içi doldurulmayacak bir tespit gibi durmamakta.
Baş döndürücü ve belli boyutlarıyla hayranlık verici insanlığın haberleşme tarihinin serüveni, ne zaman günümüzdeki halini almaya başladı? Gerçi ‘günümüz’ derken ikilemde kalmamak çok da mümkün değil. Hızla değişen ve dönüşen bir zaman akışındayız malum.
Daha çok yakın zamanlarda, sadece kâğıt baskıdan gazeteleri okuyor, evlerimizin en güzel köşesine koyduğumuz radyolardan gelişmeleri dinliyor, tek kanallı televizyon ekranlarının karşısında toplanıyorduk.

O yüzden günümüzdeki halini, söylene gelen ‘matbaanın bulunmasıyla’ başlatmanın da artık özel bir anlamı kalmadı. Buna karşın dünün ‘basını’, bugünün ‘medyası’, yarının ‘sosyal medyasında’ değişmeyecek bir gerçek var, o da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne de giren düşünce ve ifade etme hakkı ile bu hakkın somutlaştığı basın özgürlüğü hakkıdır.
İnsana dair hakların başlıca özelliklerinden birinin süreklilik ve özgürlük olduğunu kabul ettiğimizde gazetecilik mesleğinin de bu haklar kapsamında temel bir işlev gördüğünü fark edebiliriz. Yazının girişinde ifade edilen ‘tarih yazıcılığı’ tam da süreklik, diğer ifadeyle devamlılık içermekte. Daha da özcesi, geniş anlamda basın faaliyeti, daha öznelleşmiş haliyle gazetecilik, bir toplumsal bellek faaliyetidir.
Hani her alanda unutturulup yeniden yazılmaya çalışan hafıza var ya işte onun kavramsal ifadesidir gazetecilik.

Hafıza gibi kendi çalışma sistematiği vardır, evrensel kodlara ve ilkelere sahiptir, bağlantıların ürünüdür ve koparsa bağlantılar yapılan iş gazetecilik olmaktan çıkar; özgün işleyişi, bağımsız karakterinin güç aldığı kaynağıdır ve tabii ki özellikle yaşadığımız coğrafyada hala ödenmekte olan halkın doğruları öğrenme hakkı mücadelesinin ana arterlerindendir.

İnsan için söylenen “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” sözü, insanlığın kolektif eseri olan basının faaliyeti, gazetecilik için geçerli değildir. Çünkü gazeteci unutursa, susarsa geri döndürülemez bir kayıp başlar.

Çağdaş Dergi: Sayı 1

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...