Veri Gazeteciliği ve Etik | Çağdaş Dergi 4

Veri Gazeteciliği ve Etik

Başak ÖZEN

İnternetin, sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte kontrol edilemez bir veri artışı yaşandı. Bunun bir sonucu olarak “büyük veri” kavramından söz edilmeye başladı. Büyük veri, geleneksel veri analiz teknikleriyle işlenmesi mümkün olmayan, farklı hacimlerde ve heterojen olan verileri tanımlamak için kullanılıyor. [1] Büyük veri kavramı; hacim, hız ve çeşitlilikle birlikte ele alınıyor. Hacim, verilerin büyüklüğünü; hız, büyük verinin ne kadar hızlı işlendiğini; çeşitlilik ise video, metin, e-posta gibi farklı formatlardaki verileri ifade ediyor.

Büyük veri toplumsal, siyasal, teknolojik pek çok alana etki etmesinin yanı sıra gazetecilik pratiklerini de dönüştürdü. Bunun ilk örneğini Wikileaks Belgeleri’nde görmek mümkün. 2010 yılında Afganistan’daki savaşa dair belgelerin sızdırılmasıyla gazeteciler, ellerine geçen bu verileri kolektif bir çalışma sonucu haberleştirdiler. Yaklaşık doksan iki bin belgenin analiz edilip görselleştirildiği Wikileaks, veri gazeteciliğinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Peki veri gazeteciliği nedir? Veri güdümlü gazetecilik (Data Driven Journalism), Yapılandırılmış Gazetecilik (Structured Journalism), Excel gazeteciliği (Excel Journalism) gibi adlandırmalarla da ifade edilen veri gazeteciliği kısaca, veriyle gazetecilik yapmak olarak tanımlanıyor. [1] Veri gazeteciliği, büyük veri setlerinin çevrimiçi araçlar ve yeni yöntemlerle toplanması, temizlenmesi, analiz edilmesi, görselleştirilmesi ve hikayeleştirilmesi süreçlerini içeriyor. [2]

Dünya’da 2010 yılında Wikileaks araştırmaları ile popülaritesi artan veri gazeteciliğini sayısız çalışma izledi. NY Times, The Guardian bünyesinde ayrı veri haberciliği birimleri kuruldu. Türkiye’de ise Dağ Medya, www.verigazeteciliği.com gibi platformlar yayın hayatına başladı. Bunun yanı sıra günümüzde NewsLabTurkey, Medyascope, Teyit.org, Doğruluk Payı gibi platformlarda veri gazeteciliği haberlerine rastlamak mümkün.

Veri gazeteciliği, yeni teknolojiler kullanılarak yapılan, özellikle görselleştirme alanında yaratıcılığa açık, heyecan verici bir habercilik türü olarak öne çıkıyor. Fakat veri gazeteciliğinde etik sorunların neler olduğundan pek fazla söz edilmiyor. Hacettepe Üniversitesi İletişim Bilimleri Bölümünde tamamladığım “Veri Gazeteciliğinde Etik” başlıklı tez çalışması kapsamında konuyla ilgili gazetecilerin ve akademisyenlerin değerli görüşlerine başvurdum.

Veri Gazeteciliğinde Etik Sorunlar

Dikkat çekici bulgulardan ilki büyük veriye erişimde yaşanan eşitsizlik meselesi ile ilgiliydi. Büyük medya kuruluşları veri setlerine daha kolay erişim sağlarken, alternatif medya kuruluşları büyük veriye erişim konusunda o kadar şanslı değil. Yani ekonomik, sosyal ve politik gücü elinde bulunduranlar, haber kaynaklarına kolay ulaşıyor. Bu güce sahip olmayanlar ise veri gazeteciliği ile ilgili projelerini gerçekleştirmede güçlük yaşıyorlar. Tez çalışması kapsamında görüştüğüm, alternatif medyada çalışan 1. Görüşmeci (Veri Gazetecisi), kadın cinayetleriyle ilgili planladığı veri gazeteciliği projesi için resmi verilere ulaşamadığını dile getirdi. Görüşmeci, bu nedenle çalışmasının kapsamını medyaya yansıyan kadın cinayetleriyle sınırlandırmak zorunda kaldığını belirtti:

Projeye başladığımda öncelikli amacım kadın cinayetleriyle ilgili resmi verileri elde etmekti. Bunun için Bilgi Edinme Yasası kapsamında birçok resmi kuruma başvuruda bulundum ancak herhangi bir bilgi maalesef paylaşılmadı. Bunun üzerine çalışmayı, medyaya yansıyan kadın cinayetleriyle sınırlandırmak zorunda kaldım (1. Görüşmeci, 24.05.2020).

Tabii bu durum büyük veriye erişim eşitsizliğinin yanı sıra, açık veriye erişim sorununa da işaret ediyor. Açık veri, herhangi bir yasal sınırlama olmaksızın ücretsiz olarak, serbestçe kullanılabilen ve dağıtılabilen bilgi olarak tanımlanıyor. [3] Kamuoyunun kullanımına açık, erişilebilir olan verilere en temel örnek ise hükümet verileri. Dünya’da; Almanya, İsveç, ABD, Singapur, Tayvan, Fransa gibi pek çok ülkenin açık veri portalı bulunuyor. Türkiye’de ise henüz uluslararası örneklere benzer bir “data.gov” portalı mevcut değil. [1] Hükümetlerin verilerini açmaları, şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından önem arz ediyor. Tez çalışması kapsamında görüştüğüm katılımcılar, Türkiye’deki kamu verilerinin güvenilir, tutarlı ve açık olmadığını belirtti. 2. Görüşmeci (Akademisyen), Türkiye’de açık veriye ulaşmanın zorluklarına değindi:

Örneğin CİMER üzerinden, Basın İlan Kurumu’nun verdiği cezaların kaydını istemiştim, yıl yıl, 1994’ten günümüzde kadar. Çünkü 1994’te basın ahlak ilkeleri belirlenmiş ve bu ilkelere göre cezalar veriliyor medya kuruluşlarına. Ellerinde var yani bu veriler ama bunu paylaşmıyorlar. Herhangi bir yerde yayınlamıyorlar. Yayınlasalar zaten benim istememe gerek kalmayacak ki. Sayfalarından alacağım bu verileri (2.Görüşmeci 10.02.2021).

  1. Görüşmeci (Veri Gazetecisi) ise ulaştığı bazı verilerin güncel olmadığını belirtti:

TÜİK tarafında bir sıkıntım yok her türlü veriye ulaşabiliyoruz ama bazı veriler güncel olmayabiliyor. Çalışma 3 yılda 1 yapılıyor ya da belli bir yıl yapılmış, belli bir yıl yapılmamış oluyor; bu bir sorun oluşturabiliyor (3.Görüşmeci, 20.04.2021).

Ayrıca veri gazeteciliğinde açık verilerin makine okunabilir formatta olması gerekiyor. PDF ya da JPEG gibi formatlarda aktarılan verilerin sorun yarattığını dile getiren 3.Görüşmeci, bu verileri uygun formata getirmenin yeni bir iş yüküne neden olduğunu dile getirdi. Öte taraftan açık veriye erişim sorunu, gazetecilerin haber yapmalarının önünde bir engel olarak görünüyor. Bununla birlikte açık veriye erişmek, doğru bilgiye erişmek anlamı da taşımıyor. Pek çok haber kuruluşu, birincil haber kaynağı olarak görülen açık devlet verilerine güvenmedikleri için, ikincil haber kaynağı olan sivil toplum kuruluşlarının verilerine başvuruyor. Veri gazetecisi olan, 4. Görüşmeci (Veri Gazetecisi), kadın cinayetleri, asgari ücretli çalışan sayısı gibi konularda TÜİK’in verilerinden ziyade ikincil kaynaklara başvurduklarını dile getirdi.

Günümüz dezenformasyon çağında, kaynağı iyice doğrulanmadan paylaşılan haberler, yalan haberin yayılmasına yol açıyor. Veri gazeteciliğinde haber kaynağını doğrulamanın en temel yolu ise, elde edilen veri setini başka veri setleriyle karşılaştırmak. Fakat Türkiye’de büyük veri kaynaklarını çoğunlukla kamu verileri oluşturuyor. Kamu verilerinin güvenilirliğinin tartışmalı olduğu bir ortamda, doğrulama yapmadan paylaşılan haberler etik sorunlara neden oluyor.

Veri gazeteciliğinde karşılaşılan bir diğer etik sorun ise haberin kaynağına yer verilmemesi. Gazeteciler meslektaşlarının, yaptıkları haberlerde veri setlerini paylaşmalarını; kullandıkları metodolojiyi mutlaka belirtmelerini istiyorlar. Gazeteciliğin temel ilkelerinden olan kaynağa yer vermek ilkesi, veri gazeteciliğinde şeffaflığa katkı sunmayı, okuyucunun güvenini kazanmayı ve haberin daha anlaşılır olmasını sağlıyor.

Veri gazeteciliğiyle ilgili en büyük endişelerden bir diğeri de kişisel verilerin korunması konusunda. Büyük veri setinin kişisel veriler içerip içermediğine bakıp, öyle paylaşmak gerekiyor. Görüşlerine başvurduğum veri gazetecileri, paylaştıkları verileri anonimleştirdikleri için herhangi bir etik soruna yol açmadıklarını ifade ettiler. Katılımcıların bu görüşlerine karşın, görünüşte kişisel olmayan verilerin, uygun verilerle eşleştirildiğinde bireylerin kimliğinin tespit edilebildiğini gösteren araştırmalar mevcut. [3] Bu nedenle özellikle hassas gruplarla çalışılırken çok dikkatli olmak gerekiyor.

Bunların yanı sıra haberin yalnızca sayılardan oluşması, haberde tarihsel arka plana yer verilmemesi; veri görselleştirmede yapılan manipülasyonlar (örneğin sosyal ve ekonomik yönden farklı olan iki ülkenin belirli bir konu üzerinden aynı grafikte karşılaştırılması), haberde tekrar eden verilerin hesaba katılmaması gibi durumlar da etik sorunlara yol açıyor.

Sonuç ve Öneriler

Görüldüğü üzere, veri gazeteciliğinde etik sorunların ortaya çıkmasında, hem mevcut kapitalist düzende medyanın konumu hem de gazetecinin etik sorumluluğu rol oynuyor. Mevcut düzende veriye erişimde eşitsizlikler, devlet verilerinin açık olmaması, verilerle manipülasyon yapılması gibi sorunlar devam ediyor. Öte yandan veri gazetecilerine, haberin kaynağına yer vermek, kişisel verilerin gizliliğine dikkat etmek gibi konularda sorumluluk düşüyor. Tez çalışmamın sonucunda ulaştığım aşağıdaki önerilerin, veri gazeteciliğinde etik sorunların çözümü için faydalı olacağına inanıyorum:

  • Türkiye’de devlet düzeyinde bir açık veri portalı olmalıdır.
  • Resmi kurumların verileri ulaşılabilir olmalıdır.
  • Herkes veri setlerine eşit olarak erişebilmelidir.
  • Veri gazeteciliği ile ilgili temel etik ilkeler belirlenmelidir.
  • Hem gazeteciler hem de okuyucular veri okuryazarlığı becerisine sahip olmalıdır.
  • Gazeteciler, veri gazeteciliğinde etik ihlallerle ilgili teorik ve pratik eğitimler almalıdır.
  • Veri gazetecileri, kişisel verilerin korunması konusunda farkındalık kazanmalıdır.

Günümüzde gazetecilik pratiği iki kutup arasına sıkışmış durumda. Bir yanda etik, diğer yanda ise ticari gazetecilik [5].  Reklama dayalı iş modeli, nitelikli haberciliği değil, medya kuruluşunun ekonomik büyümesini ön planda tutuyor. Hıza ve rekabete dayalı bu ekonomik yapı içerisinde gazetecilerin gerçeğin peşinden gitmeleri zorlaşıyor.Fakat gazeteciler karşılaştıkları baskıya rağmen alternatif yollar açarak, dijital platformların olanaklarını kullanıp, seslerini duyurmaya devam ediyorlar.

Veri gazeteciliği; kamu yararı, şeffaflık, demokrasi gibi kavramlarla birlikte anılan bir habercilik türü. Toplumu ilgilendiren konularda, apaçık ortada olan fakat derlenmesi gereken verileri hikayeleştirerek, demokrasiyi geliştirme potansiyeline sahip. Yukarıda bahsedilen öneriler ışığında, gazetecilerin nitelikli veri gazeteciliği haberleri üreterek, İonna Kuçuradi’nin de ifade ettiği gibi “bireylerin etraflarında olup bitenler hakkında kendi düşüncelerini inşa etmelerine” [6] katkı sağlayacaklarına inanıyorum.

Kaynaklar

  1. Aktan, E. (2018). Büyük Veri: Uygulama Alanları, Analitiği ve Güvenlik Boyutu. Bilgi Yönetimi, 1(1), 1-22. https://doi.org/10.33721/by.403010
  2. Bradshaw, P. (2012). Introduction. Gray J., Bounegru L. ve Chambers L. (Ed.), The Data Journalism Handbook 1. European Journalism Centre. https://datajournalism.com/read/handbook/one/introduction/
  3. Bradshaw, P. (2012). What is Data Journalism?. Gray J., Bounegru L. ve Chambers L. (Ed.), The Data Journalism Handbook 1. European Journalism Centre. https://datajournalism.com/read/handbook/one/introduction/what-is-data-journalism
  4. Open Definiton. (28 Ocak 2022). Açık veri tanımı. https://opendefinition.org/
  5. Narayanan, A. ve Shmatikov, V. (18-22 Mayıs 2008). Robust de-anonymization of large sparse datasets. IEEE Symposium on Security and Privacy, 111-125. https://doi.org/10.1109/SP.2008.33.
  6. Taş, O. (2009). Medya Etiğinin Tarihsel Temelleri ve Gelişimi. Çaplı, B. ve Tuncel, H. (Der.), Televizyon Haberciliğinde Etik, 3-23. Fersa Yayınları
  7. Kuçuradi, I. (1999). Philosophical Ethics and Professional Ethics Introduction. Kuçuradi I., Yavlal-Gedik N (ed.) Ethics of the Professions: Medicine Business, Media, Law. Springer. https://doi.org/10.1007/978-3-642-60153-8_1

[1] Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi web sitesinde “vatandaşlarımıza ve bilim insanlarımıza sunulacak anonimleştirilmiş ve mahremiyeti sağlanmış veriden değer üreten veri paylaşım projesi” açıklamasıyla, bir açık veri portalı projesinden bahsediliyor fakat proje henüz hayata geçmemiş.

ÇAĞDAŞ_DERGİ 4.SAYI için buraya tıklayabilirsiniz.

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...