Çanakkale Biga ilçesi Karabiga beldesinde bağımsız belediye başkan adayı olan Gazeteci Adil Korkut, bölgedeki adayların durumunun genel siyasi manzaradan farklı olmadığını belirtti.
Medya Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve son iki dönemdir Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) İstanbul Şubesi Kongre Divan başkanı olan gazeteci Adil Korkut, yarıştığı CHP adayının on yıl belediye başkanlığı yapmış ANAP’lı, AKP adayının ise MHP’li olduğunu anlattı. Son iki dönemdir DYP’den Belediye Başkanlığı yapan adayın, CHP ve AKP milletvekilleri tarafından da el alıntından desteklendiğini belirten Korkut, şöyle konuştu:
“Seçimler dışarıdan bakanlar için tam bir ilkokul müsameresi. Biraz işin içine girdiğinizde, bölgeye demir çelik ark ocağı kuran ve termik santral yapımına başlayan İÇDAŞ’ın egemenliğini görüyorsunuz. CHP, söz konusu yatırıma karşıymış gibi görünüp, seçim öncesi bu şirkete işçi aldırıyor. DYP’li aday, daha önce karşısında iki kez seçim kazandığı CHP (eski ANAP’lı) adayıyla ikili bir yarış sevincinde. AKP adayının eşi, devlet memuru olmasına karşın sanki kendisi belediye başkanı olacakmış gibi propaganda çalışmalarının başrolünde oynuyor.
“Korkut, “kazanırsam belde insanı, kaybedersem ben mutlu olurum” diyerek yürüttüğü seçim çalışmalarını, şöyle anlatıyor:
“Burası benim doğduğum yer. Burada mutlu yaşamak için döndüm. Öldürücü solvent varilleri, burada çöp bidonu olarak kullanılıyor. Sularda yüksek oranlı nitrat var. Denize dökülen Kocabaş Çayı, sanayi ve kentsel atıklardan, kanalizasyona dönmüş durumda. İşsizlik had safhada. Bir takım insanlar çay ısmarlayın diye masanıza gelirken, akşamcıların oylarını ancak onlara şarap alırsanız verecekler. Belediye çalışanlarının etkili olanları, mesai saatlerinde kendi işlerinin başında. Belediye başkanı da, görevini gündüz kahvede oyun masasında, akşam da salaş bir meyhanede yürütüyor. Bu insanlar da, aslında benim akrabam, komşum, ilkokul arkadaşım. Geleneklerini, görgülerini, onurlarını yitirmişler. Gerçek bu. Bunları söylediğinizde de, öyle fazla tepki vermiyorlar ve hatta onaylıyorlar. Bu manzara, 12 Eylül ve sonrası depolitizasyon ve arabesk yönetim modelinin eseri. Kentlerde ahkam kesen entellerimize de hayırlı uğurlu olsun. Hani, ilkokul şarkısı vardı, Hasan Ali Yücel döneminde öğretilmeye başlanmıştı. “Orda, bir köy var uzakta…” Şimdi ona oğlu Can Yücel gibi bir yanıt vereyim: O köy bizim köyümüzdür ha… Nah sizin köyünüz!”
Haberin linki:
http://www.hurriyet.com.tr/gazeteci-aday-korkut-iddiali-38584268
