Çiğdem TOKER
İmar Bankası’nı denetlemekle görevli Yeminli Murakıp Seydi Uğurlu’nun banka kapatılmadan iki hafta önce arkadaşı adına ‘fiktif kasa’da görünen 151 bin doları çektiği ortaya çıktı. Bu hesapta Uğurlu ve arkadaşı Armağan Özel arasındaki ‘transfer trafiği’ de dikkati çekti.
İMAR Bankası’nı denetlemekle görevli Yeminli Murakıp Seydi Uğurlu’nun İmar Bankası’nda arkadaşı adına açılmış ve ‘fiktif kasa’da işlem gören 151 bin dolarlık Döviz Tevdiat Hesabı’nın (DTH) bulunduğu, paranın da bankaya el konulmadan iki hafta önce vadesinin bozularak çekildiği ortaya çıktı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun, İmar Bankası’ndaki ‘hayali ve yetkisiz bono satışı’nda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) sorumluluğun tesbiti için geçen eylül ayında başlattığı soruşturma tamamlandı. Hayali bono için yola çıkan müfettişler, BDDK’nın Kurul olarak ‘görevi ihmal’ suçunu işlediğini saptarken, sözkonusu murakıpla ilgili rüşvet belgelerine ulaştı.
Ekleriyle birlikte 22 bin sayfaya ulaşan 40 klasörden oluşan ve yargılama izni için Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in önünde bulunan İmar Bankası raporunda, yeminli murakıp Uğurlu hakkında çarpıcı saptamalar yer aldı.
151 BİN DOLARLIK HESAP:
Uğurlu’nun İmar Bankası’nda ‘önce’ arkadaşı Dr. Armağan Özel adına açılmış 151 bin dolarlık hesapta, son derece karışık bir transfer trafiği belirlendi. Acıbadem Hastanesi’nde görevli Armağan Özel adına açılan hesaptaki paranın, Uğurlu’ya havale edildiği, daha sonra tekrar Özel’e ve tekrar Uğurlu’ya gönderildiği tespit edildi. Karşılıklı havale, iki hesap arasında defalarca tekrarlanırken, 151 bin dolarlık hesabın 20 Haziran 2003 tarihinde, yani İmar Bankası’na el konulmadan iki hafta önce, ‘vadesi bozularak’ çekildiği ortaya çıktı. Vadesinden önce çekilen bu para Türk Lirası’na çevrilerek, 23 Haziran’da Adabank’a sonra sırasıyla Koçbank’a ve Garanti Bankası’na havale edildi.
İŞLEMLER ‘FİKTİF KASA’DAN:
Başbakanlık müfettişleri, 151 bin doların izini sürerken, paranın karşılığının banka kasasında yer almadığını tespit etti. Hesaba giren paraların kasaya yattığına dair belge bulunamaması nedeniyle, bu transferlerin, bankanın resmi kayıtlarında görünmesini gizlemek amacıyla ‘fiktif kasadan’ yani gerçekte var olmayan bir kasadan yapıldığı kanısına varıldı.
ÖZEL, ‘PARA BENİM’ DİYOR:
Soruşturma sırasında Armağan Özel’in bilgisine başvurulduğunda, Özel, ‘‘Seydi Uğurlu’nun çok eski arkadaşı, hemşehrisi ve vekili olduğunu, bu paranın da kendisine ait olduğunu’’ söyledi.
Oğlunun okul parasını İmar’ın müdürü ödemiş
Bankalar Yeminli Murakıbı Seydi Uğurlu, İstanbul’un prestijli bir özel okulunda öğrenim gören oğlunun okul masraflarını da İmar Bankası’na ödetti. İmar Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sadık Karagöz, 2003-2004 öğrenim dönemi için kendi mevduat hesabından 8 milyar 270 milyon lirayı, öğrenim bedeli olarak Uğurlu’nun çocuğunun okul hesabına gönderdi. Bu işlemin belgesi de raporda yer alıyor.
Sınavı kazanamayan yakınını İmar’a aldırdı
BANKALAR Yeminli Murakıbı Seydi Uğurlu, İmar Bankası’nı denetlediği dönemde kendisiyle aynı soyadını taşıyan bir yakınını işe aldırdı. Uğurlu, 2001 yılında İmar Bankası’nın müfettişlik sınavlarına giren ancak 32 puan alması nedeniyle sınavı kazanamayan Abdülvahap Uğurlu’nun müfettişliğe kabul edilmesini istedi. Bunun üzerine dönemin Teftiş Kurulu Başkanı, Kemal Uzan’a bir mektupla durumu bildirip izin istedi. Mektupta Kemal Uzan’a, Abdülvahap Uğurlu’nun sınavda gereken puanı alamamasının yanısıra, ‘askerliğini de yapmamış olduğu’ bildirilerek, İmar Bankası’nda işe başlayıp başlayamayacağı soruldu. Kemal Uzan’dan parafıyla ‘uygundur’ cevabı gelince Abdülvahap Uğurlu, İmar Bankası’nda müfettiş olarak işe başladı.
Murakıp Uğurlu skandalını BDDK 6 aydır biliyormuş
BANKALAR Yeminli Murakıbı Seydi Uğurlu hakkındaki iddialar, BDDK’ya aylar önce ulaştı. BDDK eski Başkanı Engin Akçakoca, bu iddiaların araştırılması için Temmuz 2003’de dört kişilik bir komisyon kurdurdu. Dönemin Başkan Yardımcısı Fikret Sevinç, Komisyon’a koordinatör, şimdiki Başkan Yardımcılarından yeminli murakıp Sabri Davaz ve yeminli murakıplar Mehmet Akif Eroğlu ve Mehmet Tahir Özsoy da üye olarak atandı. Ancak yeminli murakıplar, Koordinatör Sevinç’in soruşturma için yaptığı toplantılara katılmadı.
Başbakanlık müfettişleri, BDDK içinde Uğurlu hakkında temmuz ayından bu yana süren soruşturmanın neden sonuçlanmadığını sorduklarında, ‘‘Komisyon üyesi yeminli murakıpların, bir başka yeminli murakıp hakkında soruşturma yapma yetkisine sahip olup olmadıkları konusunda tereddüt duydukları’’ cevabı verildi. Soruşturma Komisyonu’nun Koordinatör Sevinç, yeminli murakıpların bu tereddüdü nedeniyle durumu başkanlık makamına sordu. BDDK’da, Komisyon’un en son dün sabah toplantıya çağrıldığı, ancak yeminli murakıpların toplantıya yine katılmadığı öğrenildi.
Akçakoca’ya da suç duyurusu gelebilir
BAŞBAKANLIK Teftiş Kurulu, yetkisi olmadığı halde, Hazine bonosu satan, üstelik bu satışı Hazine bonolarının bankada fiziki karşılığı bulunmadan yapan İmar Bankası’nın bu işlemlerinde BDDK’nın sorumluluğu bulunduğunu belirledi. İmar Bankası’nın Hazine Bonosu satışlarını gerçekleştirdiği Ekim 2002 ile Banka’nın mevduat kabul etme iznini kaldırıldığı 4 Temmuz tarihine kadar geçen dönemde görev yapan başkan ve üyeler hakkındaki tespitlerin, ‘görevi ihmal’ suçuna uyduğu gerekçesiyle savcılığa gönderilmesi isteniyor.
Kamu görevlilerinin yargılanmasını düzenleyen yasa uyarınca, BDDK yöneticilerinin yargılanabilmesi için ‘ilgili’ bakanlık makamının soruşturma izni vermesi gerekiyor. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporundaki tespitleri dikkate alarak, yargılama izni vermesi halinde, eski başkanı Engin Akçakoca, ikinci başkan halen Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, Kemal Çevik, Yusuf Ziya Önder, Ali Akın Tarı, Atilla Taşdemir ve Mehmet Nuri Doğulu hakkında ‘görevi ihmal’ suçunu işledikleri gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak.
BTK: Uğurlu, Rüşvet Yasası’ndan yargılansın
BAŞBAKANLIK Teftiş Kurulu (BTK) müfettişleri, Bankalar Yeminl Murakıbı Seydi Uğurlu’nun İmar Bankası’nın eski yönetimi ve Uzan Grubu’yla ilişkilerini gösteren belgeler ve diğer despitleri dikkate alınarak, hakkında ‘‘Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’ gereğince hapis cezası istemiyle savcılığın işlem yapılmasını istedi.
Erdoğan Motorola ile Uzan zirvesi yapacak
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, kritik ABD gezisinde ilginç bir temasta bulunarak Uzan Ailesi ile mahkemelik olan Motorola’nın CEO’su Edward J. Zander ile görüşecek. Erdoğan, ABD gezisinin Washington ayağında salı günü önce ABD Başkanı George W. Bush, Yardımcısı Dick Cheney ve üst düzey yöneticilerle bir araya gelecek. Erdoğan, aynı akşam kritik bir temasta bulunacak. Uzan Ailesi ile uluslararası mahkemelerde davalık olan Motorola’nın en üst yöneticisi olan Edward J. Zander ile bir araya gelecek olan Erdoğan, sorunu bu sefer de ABD tarafından dinleyecek.
Uzan’ın GP’si 11 trilyon Hazine yardımını kurtardı
ANAYASA Mahkemesi, Maliye Bakanlığı’nın Genç Parti’ye (GP) ödenecek 11 trilyon 163 milyarlık Hazine yardımına tedbir konulması istemini reddetti. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, gazetecilere, ‘‘GP şu anda Hazine yardımından yararlanacak. Tedbir kararıyla ilgili şartlar oluşmadığından, oybirliği ile reddine karar verilmiştir’’ dedi. Kılıç, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘GP’nin gelirleri ve harcamaları ile ilgili incelemeleri saklı kalmak üzere, şüphesiz ki o konuda incelemeler yapılacak, yasalara aykırı durum görülürse SPY’de öngörülen müeyyideler neyse onlar uygulanacaktır.’’
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından ‘‘Hazine yardımı yapılacak’’ dedi.
ÇGD: Uzan, çalışanları ‘canlı kalkan’ yapıyor
ÇAĞDAŞ Gazeteciler Derneği, Star çalışanlarının başlattığı eylemi ‘‘Topluma milyarlarca dolarlık kazık atanların çalışanları canlı kalkan olarak kullanması’’ olarak niteledi. ÇGD’nin açıklamasında, Star çalışanlarının kendilerini, ‘Medya-siyaset-ticaret’ ilişkilerinden bağımsız olarak konumlandırmalarının zorunlu olduğu vurgulandı. Açıklamada, çalışanların bağımsız konumlanması başarılabilirse, ‘‘Topluma milyarlarca dolarlık kazık atanların çalışanları canlı kalkan olarak kullanması’’, ‘‘Şimdiye kadar basın özgürlüğü mücadelesinin hiçbir yerinde olmamış kimi yöneticilerin medya çalışanlarını hükümete karşı kışkırtma kurnazlığı’’ gibi algılamaların ortadan kaldırılabileceği ifade edildi.
Haberin linki:
http://www.hurriyet.com.tr/imar-da-murakip-skandali-197550