Mesleğimizi Savunmak, En Ağır Bedelleri de Öngörse Artık Yaşamsal Önemdedir!

Türkiye’de düşünce, ifade ve basın özgürlüğü mücadelesi kapsamında, meslektaşlarımıza yönelik sansür, tehdit-şiddet, gözaltı-yargılama, özlük haklarında yaşanan kayıplar ile haberlerde yapılan manipülasyonları kayıt altına aldığımız ve her ay kamuoyuna duyurduğumuz ‘Medya İzleme Raporu’nun 2021 yılının Mart ayına ilişkin olanında da çok sayıda basın ihlalini kayıt altına aldık.

Geçen ay yaşanan ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken gelişmelerden biri, gazeteci Levent Gültekin’e saldırıydı. Gültekin, canlı yayınına katılmak üzere gittiği Halk TV binasının önünde 25 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Parmakları kırılan Gültekin saldırısı sonrası yaptığı açıklamada, MHP’ye yönelik eleştirileri nedeniyle yakın zamanda tehditler aldığını, hakaretlerle karşı karşıya kaldığını belirtirken, son olarak MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, sosyal medya üzerinden kendisini hedef göstermişti. MHP’li ya da MHP siyasi düşüncesine mensup olduğu kaydedilen kişilerin uzun süredir, sistemli bir şekilde belli kişileri hedef alması, yaşananların organize olduğu yönündeki görüşleri güçlendirdi. Bu olayın yaşandığı günlerde çelişki olarak adlandırılacak gelişme ise AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklamasıydı. Raporumuzun içinde “Basın özgürlüğü alanında yeni bir kavram: GAZETECİ GÜVENLİĞİ!” başlığı altında geniş işlediğimiz bu kıyaslamada da görüleceği üzere, bazı vaatler yine kağıt üstünde kalacak.

Raporumuzda RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’e ayrı bir bölüm açma gerekliliği hissettik. Bir anayasal kurumun başında bulunma ağırlığının fırkanda olmadığını her açıklamasıyla gösteren Şahin’in tarafgir tutumunu, yakın geçmişteki örneklerini aktardığımız “Erdoğan olmasaydı acaba RTÜK Başkanı Şahin ne olurdu!” başlığı altında değerlendirdik.

Mart ayı raporumuza yansıyan gelişmelerin istatistiki analizi ise; 41 gazeteci 24 dava kapsamında hakim karşısındaydı. Bu yargılamalar sonrası bazı davalardan karar çıktı ve toplam 10 gazeteci hakkında mahkumiyet kararı verildi. Bu gazeteciler toplam 29 yıl 6 ay 23 gün hapis cezasına çarptırıldı. İki gazeteciye de toplamda 14 bin 80 lira para cezası verildi. 3 gazeteci de haklarında açılan soruşturmalar kapsamında ifade verdi. Raporumuzda ayrıca 11 habere erişime engeli, 4 haberin silinmesi kararı yer aldı.

Mesleğimizi savunmak, en ağır bedelleri de öngörse artık yaşamsal önemdedir. Gazetecilerin saldırılara ve yargılama tehditlerine maruz kalmadığı, özgürce konuşup yazdıkları, haber yaparken engellenmedikleri günlere ulaşmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, mesleğimizi kimsenin propaganda aracı, yalan üretme makinesi ve kazanç kapısı yaptırmamakta kararlıyız.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...