Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyonlar kapsamında Cumhuriyet Gazetesi Yazarı ve İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Kemal Alamdaroğlu ve…
İSTANBUL – Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyonlar kapsamında Cumhuriyet Gazetesi Yazarı ve İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Kemal Alamdaroğlu ve İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek gibi isimlerin de gözaltına alınmasının ardından tepkiler çığ gibi büyüdü. Farklı kesimlerden operasyona tepkiler yükseldi. Hüsamettin Cindoruk, yöntemin sıkıyönetimi andırdığını söyledi ve “Bir yazar esrar kaçakçılığı yapar gibi gözaltına alındı. Savcı ve polis hükümetten habersiz böyle bir yönteme başvuramaz” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kongar: İki kaygı duyuyoruz. İlki Selçuk’un yaşı ve rahatsızlığından dolayı, ikincisi ise basın özgürlüğünden dolayı.
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter: Türkiye’de vatanını, laik cumhuriyeti seven insanlar gözaltına alınıyorsa herkes tehlike altındadır. Bu bir intikam planıdır.
İP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin: Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesi karşısında paniğe kapılanlar gündemi değiştirmek, dikkatleri başka yerlere çekmek istiyorlar.
Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar: Bugünkü görüntüye baktığınız zaman yönetimin bu işte baskı yaptığı anlaşılıyor. Bir hukuk devleti olarak ‘Türkiye’de yargı baskı altında’ demeye içim elvermiyor.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok: Hukukun kuralları içinde kalınmalı. Şu da bilinmelidir ki hukukun dokunamayacağı kimse yoktur. Şu anda hukuka en çok ihtiyacımız olduğu zamandayız.
‘Davaları açsınlar’
İstanbul Barosu Başkanı Avukat Kazım Kolcuoğlu: Uygulamada hukuku siyaset aracı olarak kullanmaya kalkarsak, orada demokrasinin tehlikeye düştüğünü ve zayıfladığını görürüz. İnsanlar sekiz aydır tutuklu. Burada yapılacak şey, davaların açılması.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan: Gece yarısı İlhan Selçuk’un evinden alınması acı ve üzücü. İntikam amaçlıymış izlenimi veriyor. Bir çeşit gözdağı. Demek ki biz de bir gün böyle evimizden alınabiliriz. Ergenekon’un, JİTEM’in aydınlatılmasını ben de istiyorum. Ama bu bahaneyle insanların tutuklanmaları yanlış.
Eski AKP milletvekili ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener: Bu işlemler yargı düzeni içinde meydana geliyor. Apar topar alınan, kimliği, sıfatı bilinen insanlar, sonra bir şey yokmuş diye bırakıldığında, buna herkes üzülecektir. Süreçteki herkesin üzüleceği tablolar ortaya çıkabilir. Onun için işin nezakete uygun, ölçüye uygun yapılmasını dilerim.
‘Başbakan karışmamalı’
Hüsamettin Cindoruk: “Gözaltı yöntemi doğru değil, sıkıyönetimi andırıyor. Bir parti genel başkanı, tanınmış bir rektör, bir yazar sanki esrar kaçakçılığı yapar gibi gözaltına alındı. Savcı ve polis, hükümetten habersiz, bu şekilde bir yönteme başvuramaz. AB’ye girmeye çalışıyorlar ama bu şekilde giremezler. İlhan Selçuk’a ayıp edildi. Bu bir gözdağıdır. Korkutma hadisesidir. Ergenekon soruşturmasının nereye gideceğini Başbakan sık sık dile getirmiştir. Bu da yanlıştır. Başbakan bu tahkikatın seyrine karışmamalıdır. Sıkıyönetim tahkikatı haline gelmesine de sebep olmalıdır. (Cumhuriyet gazetecilerinin Başbakan ve bakanları arayıp ulaşamamalarıyla ilgili) Tabii ki telefonu açmazlar. Ben yaptım diyemezler. Bunca yıl emek verdik demokrasi gelişsin diye, insan hakları gelişsin diye.. Bu mudur demokrasi? Avrupa’da var mı böyle gözaltı?
Basın örgütleri: Sindirme eylemi
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi: Şoke olduğumu söylemek istiyorum. Birileri sanki bundan haz duyarmış gibi. Bakarsınız eli kanlı birine gayet iyi davranırlar. Ayıptır, yapana da ayıptır, yaptırana da ayıptır.
Çağdaş Gazeteciler Derneği: Gözaltındaki meslektaşların ortak özellikleri iktidara ve uygulamalarına karşı olmaları. Muhalif basına karşı bir sindirme ve korku salma eylemidir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Dink davası zanlılarına karakolda bayraklı pozlar verdirildiği görüntüler hafızalarda çok taze duruyor. Bunu hatırlayınca, İlhan Selçuk’a gösterilen muameleyi anlamakta daha büyük güçlük çekiyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası: Gözaltılar yöntem itibarıyla 12 Mart dönemindeki Ziverbey Köşkü soruşturmalarını anımsattı. Yargı devlet içindeki çekişmelere alet edilmemeli.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu: Bu konu cadı avı haline gelmiştir. Açılan bir kazana herkesin atılması çabasıdır.
Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği: Bu uygulama polis devleti imajı veriyor. AB reformlarını gerçekleştirmek iddiasını taşıyan iktidar döneminde İlhan Selçuk gibi yazmanın dışında hiçbir eylemi olmayan birinin kabul edilemez bir şekilde gözaltına alınmasını kınıyoruz.
Haberin linki:
http://www.radikal.com.tr/politika/gozalti-yontemi-sikiyonetimi-andiriyor-843681/
