Milliyet, Derya Sazak – 20 Mayıs 2006
SİYASET GÜNLÜĞÜ / DERYA SAZAK
Cumhuriyet
Bir hafta içinde üç saldın.
Cumhuriyet gazetesinin Şişli’deki merkez binasına 5-10 Mayıs tarihlerinde iki el bombası atıldı. Siyasi iktidardan çıt çıkmadı. Üçüncü saldırı perşembe günü gerçekleşti. ‘Allahuekber’ diye tekbir getiren saldırganlar parça tesirli el bombasını bahçeye atıp kaçtılar. Kapkaç teröründen sonra, İstanbul’da yeni bir suç türü oluşuyor: At kaç!
Güvenlik kamerasında saldırının nasıl gerçekleştiği gözüküyor:
Perşembe saat 16.02… Polis kulübesinin birkaç metre uzağında bombayı fırlatan saldırganlar arabaların arasından koşarak uzaklaşıyorlar. Burası Şişli. İstanbul’un göbeğinde güpegündüz bir gazete saldırıya uğrayabiliyor. Neyse ki sadece binanın camları kınlıyor. Cana zarar gelmiyor.
Bir gazete niye saldırıya uğrar?! Cumhuriyet’ten ne istediler?
İlhan Selçuk, cuma günkü başyazısında Cumhuriyet’in neden hedef alındığına ilişkin düşüncelerini yazdı. Laik Cumhuriyet’e yönelik saldırılar karşısında ‘tek başına’ kalan Cumhuriyet’in susturulmaya çalışıldığı inancında İlhan Ağabey. Haklı, geçmişte de önemli kayıplar verdiler. Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’ya yönelik bombalı suikastlarla başlayan süreç, Atatürkçü, laik, demokratik Cumhuriyet’i korumaya adanmış nice saygın ve onurlu ismi aramızdan aldı. Sadece Cumhuriyet değildi kayıplar veren. Rahmetli Çetin Emeç, Hürriyet’in yazarı ve eski genel yayın yönetmeniydi. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Turan Dursun cinayetleri de 1990’ların karanlığında ‘faili meçhul’ler rafına kaldırıldı.
Milliyet’in kurucu Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi’nin katili bu yıl az daha cezasını tamamlamadan salıverilecekti.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, Cumhuriyet’e yönelik bombalama olayının ardından ‘Tehlikenin farkındayız, Cumhuriyet’in yanındayız’ diye açıklama yapmış.
Farkında olmak.
Saldırının demokrasiye, özgür düşünceye, hoşgörüye, eleştiri kültürüne yönelik olduğunun farkında mıyız? Bir gazeteci niye öldürülür? Bir gazete niye bombalanır?
Yayın politikası ters geliyor diye Cumhuriyet’le özdeş bir gazete bombalı saldırıya uğrayabilir mi? Üçüncü bomba atılana kadar saldırganlar neden yakalanmaz da eylemler seyredilir?!
Türkiye’de gerilim yeniden tırmanıyor. Önümüzde hayli kritik iki seçim var: Çankaya ve Parlamento. Böyle zamanlarda tetikçiler cirit atmaya başlar. Medya hedef seçilir. Geçiş dönemine yön vermeye çalışan güçler, ülkenin aydınlarını, gazetecisini, sanayicisini, siyasetçisini kurban seçerler. Topluma korku salarlar. Tuzağa düşmeyelim.
‘Şeriat geliyor’ diye demokrasiden vazgeçmeyelim.
