Mustafa Ekmekçi’nin duruşu

Milliyet, Nail Güreli – 16 Haziran 2004

ONUNCU SES / NAİL GÜRELİ

Mustafa Ekmekçi’nin duruşu

Hasan Pulur’un kulakları çınlasın; kendimizden söz etmek adetimiz değildir. Ama etraftan göre göre biz bugün perhizi bozup çevremize uyum sağlamaya karar verdik. Bunca “uyum yasasının” çıktığı dönemde bizim uyumumuzu da anlayışla karşılayacağınızı umanz.

Çağdaş Gazeteciler Derneği, yerelinden yaygınına “medya”da çeşitli dallarda çalışan gazetecilere verdiği ödüllerin yanı sıra, bizi de Mustafa Ekmekçi Gazetecilik Ödülü’ne değer bulmuş. Hiç ummadığımız bir zamanda gelen ödüldü bu.

Haberleri, fotoğrafları, yazılarıyla başarılı olan gazetecilere verilen ödüller gibi, biz de gençliğimizde benzer ödüller almıştık. Ama artık böyle bir gazetecilik başarımız yoktu; bir kenarda duruyorduk.

Demek ki, diye düşündük, kenarda duranlara da ödül veriliyormuş. Ödüle gerekçe ararken, 7 yıl önce yitirdiğimiz gazeteci Mustafa Ekmekçi’nin meslekteki “duruşu” çağrışım yaptı. Mustafa Ekmekçi’nin niteliklerini anlatmak bu yazıya yakışmaz, haddimiz olamaz; uyum dediysek, o kadar da değil!

Ödülü alırken bu düşüncelerimizi mikrofondan açıkladık. Törenin sonunda ÇGD’nin önceki başkanı İsmet Demirdöğen mikrofona çıkıp, “Nail Ağbi’nin bir cümlesine itiraz için söz aldığını” söyledi ve iltifat sözcüklerini ayıklarsak, özetle, “Bu ödül Nail Ağbi kenarda durduğu için değil, dimdik durduğu için verildi” dedi.

Ne saklayalım, böylesine fark edilmekten övünç duyduk ve hoşgörünüze sığınarak bunu sizlerle paylaşmak istedik.

Aslında bu övünç Mustafa Ekmekçi’nindir, ona gösterilen vefa ve özendir. Ekmekçi’yi saygıyla anıyor, Doğan Tılıç’ın başkanlığındaki ÇGD’lileri kutluyoruz.

Bir kitap
Söz Mustafa Ekmekçi’den ve gazetecilikten açılmışken usta bir meslektaşımızın yeni kitabına değinmek isteriz.

Şakir Süter iç politika alanında uzman bir gazeteci. Özellikle yelpazenin sağında olup bitenlerin içyüzünü anlayabilmek için, bu dünyanın nabzını iyi tutan Süter’i okumak gerekiyor. Süter, “Merkez Sağ’da Tapu Kavgası” kitabında siyasette “cazibe merkezi” olan, aynı zamanda “siyasi riskler” taşıyan merkez sağın önde gelen kişileriyle yaptığı söyleşilerde bu kulvardaki kavgayı irdeliyor. (Mavioğlu Yayıncılık, 2004)

Bir şiir
Cahit Külebi’yi ölümünün 7. yılında (1917 – 20 Haziran 1997) anıyoruz.

“Seller aktı gitti. Biz kaldık / Bulutlar uçtu gökyüzünden / Rüzgarlar darmadağın etti / Ne bahçesinden hayır var, ne güzünden / Akıl da bulutlar gibi çekip gitti”

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...