Musa Anter’in öldürülmesi tepkiyle karşılandı

Cumhuriyet – 22 Eylül 1992

Musa Anter’in öldürülmesi tepkiyle karşılandı

‘Katilin kimliği yine meçhul değil’

► Musa Anter’in Diyarbakır’da önceki gün uğradığı saldırıda yaşamını yitirmesi tepkiyle karşılandı.

► Sezgin: Cinayeti kontrgerillaya mal etmenin anlamı yok.

► Kahraman: Caniyane hareket.

► Türk: Sorumlu devlet.

► Alınak: Demokrasiden yana olanlar tehlike altında.

► Ekşi: Fail Demirel’den başka herkesçe malum.

İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Danimarka Emniyet Genel Müdürü İvar Boye’yi kabulünden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sezgin, “Elde suç delili olarak maalesef sadece boş kovanlar var. Bu da ancak katil silah bulunduğu takdirde bir anlam ifade eder” dedi.

Sezgin, gazeteci Oktay Ekşi’nin Anter’in öldürülüşüyle ilgili kontrgerilla iddiasında bulunduğunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Bu cinayetleri kontrgerillaya maletmenin hiçbir anlamı yoktur. Esasen kontrgerilla diye bir örgüt yoktur. Eğer böyle bir örgütün mevcudiyetini ve onun eylemlerini bilen ve onu kanıtlayan kimse varsa, lütfen bunu bize de bildirsinler. Biz devletin yasaları neyi gerektiriyorsa onu yaparız. En açık ve seçik şekilde üzerine gideriz.”

İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman da Anter’in öldürülüşünü “terör” olarak nitelendirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Anter, 70 yaşında bir yazardı. 70 yaşındaki bir kişiyi hayatından mahrum bırakmak caniyane bir harekettir. Yalnız Anter’i değil, başka insanlar da siyasal düşüncelerinden dolayı, mensup olduğu parti üyeliğinden veya yaptığı herhangi bir ticari işten dolayı öldürmek, bir terördür. Cinayrttir, şiddet eylemidir.”

HEP Genel Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Süleyman Demirel ve İçişleri Bakanı’nın “örtülü” onay veren beyanlarının, cinayetlerden hükümetin sorumlu olduğunu gösterdiğini öne sürdü.

Türk şunları söyledi:

“MGK ve hemen sonrasında Bakanlar Kurulu’nun Diyarbakır’da her türlü terör yönetimini devlet adına uygulama yetkisini kendilerine tanımış olmaları bu olaylardan doğan sorumluluğun devlete ait olduğunu tartışmasız kılmıştır. Bunu Yargıtay Başkanı’nın ve bazı çevrelerin bu terör yöntemlerini meşru gösterip savunmuş olmaları, bu cinayet şebekelerini savunur nitelikledir. Dolasıyla sorumlular da açıktır.”

HEP PM üyesi Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak da Anter’in öldürülmesinin sıradan bir cinayet olmadığını belirtti. Alınak, “Bu olay demokrasiden yana olan Türk-Kürt herkesin çok ciddi tehlike altında olduğunu göstermektedir. En önemlisi Demirel ve İnönü’nün nasıl bir karanlık noktaya sürüklendiklerini gösteren çok ciddi bir gelişmedir” dedi.

PEN Yazarlar Derneği Başkanı Şükran Kurdakul da yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Yazar, Musa Anter’in öldürülmesi demokrasiye, Anadolu insanının kardeşliğine düşman olan karanlık güçlerin yeni bir oyunudur. Düşün ve siyaset adamlarına yönelik cinayetlerin önlenebilmesi için siyasal iktidarla birlikte tüm demokratik kuruluşlar ülkenin yaşamsal sorunlarına uygarca çözüm aramakta yeterli davranışı göstermek zorundadırlar.”

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi de Anter’in görüşlerinin kavgasını veren bir yazar olduğunu vurguladı. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Başbakan Süleyman Demirel’e bir telgraf göndererek “Musa Anter’in de faili sizden başka herkesçe malum katiller tarafından alçakça öldürülmesi karşısında ne gibi bir açıklama yapabileceğinizi kamuoyunun bir parçası olarak biz gazeteciler de merak ediyoruz.” dedi. Ortaköy Kültür Merkezi, Grup Yorum, Ayşe Gülen Halk Sahnesi, Grup Özgürlük Türküsü de yaptıkları ortak açıklamada “Ona sıkılan kurşunlar, Kürt ve Türk halklarının kardeşliğini hedef almıştır” denildi. DİSK’in yaptığı açıklamada ise son günlerde tırmandırılan terör ile demokratikleşme yönünde atılacak adımların engellendiği vurgulandı.

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...