Milliyet – 26 Mart 1992
Gazeteci Kezer toprağa verildi
ANKARA, Özel
NEVRUZ olaylarını izlediği Cizre’de öldürülen Sabah Gazetesi Muhabiri İzzet Kezer dün toprağa verildi. Kezer’in Kocatepe Camii’ndeki cenaze törenine Başbakan Süleyman Demirel de katıldı. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, törende soruları yanıtlarken “Devlet ödün de vermez, zaaf da götürmez. Zaaf göstere göstere olaylar bir çığ gibi büyümüş” şeklinde konuştu.
Kezer için ilk tören Sabah Gazetesi önünde düzenlendi. Burada bir konuşma yapan Sabah Gazetesi Başyazarı Güngör Mengi, olaydan duyduğu üzüntüyü belirterek, “Türkiye’nin kaderi kardeş kavgası olmamalıdır” şeklinde konuştu.
Kezer’in Türk bayrağına sarılı tabutu daha sonra arkadaşlarının omuzlarında cenaze arabasına konuldu. Gazete çalışanları Kezer’i son yolculuğuna binadan çiçekler atarak uğurladılar. Törende. Çağdaş Gazeteciler Dernegi’nce çıkartılan İzzet Kezer özel sayısı da dağıtıldı. Gazete önündeki törene Devlet Bakanı Cavit Çağlar ile Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna da katıldı.
Kezer’in cenazesi daha sonra Kocatepe Camii’ne getirildi. Törene, Başbakan Süleyman Demirel ile birlikte İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Devlet Bakanı Erman Şahin, Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, SHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Diyarbakır Milletvekili Fehmi Işıklar, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi ile çeşitli partilerden çok sayıda milletvekili ve gazeteciler katıldı.
Başbakan Süleyman Demirel, öğle namazının ardından Devlet Bakanı Şahin, İçişleri Bakanı Sezgin ve Milli Savunma Bakanı Ayaz ile birlikte Kezer’in cenaze namazını kıldı. Demirel, Kezer’in eşi İmran Kezer ile yakınlarına başsağlığı diledi. Kezer’in cenazesi daha sonra Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cenaze töreninde gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, hükümeti devraldıklarında çığ gibi büyüyen terör olaylarıyla karşılaştıklarını kaydederek, “Çığı eritmeye çalışıyoruz” dedi. Cizre ve Şırnak’ta basın merkezleri kurulması için Bölge Valiliği’ne talimat verdiğini kaydeden Sezgin, “basın merkezleri daha önce niye kurulmadı?” sorusuna karşılık, “Bilmiyor musunuz? Daha önce oralarda belirli yerlerde devlet yoktu. Orada eşyanın tabiatına göte hareket ediliyor” şeklinde konuştu.
Kezer’in ölümüne ilişkin balistik raporunun gelmesinin ardından olayın aydınlanacağını kaydeden Sezgin, “İncelensin, gerekli bilgiyi verin, dedim. Bir belirsizlik anı, kurşunun nereden geldiğini belirlemek imkansız, üzücü bir olay, maalesef gazetecinin kaderi oluyor bu” dedi. Sezgin, Cizre ve Şırnak’ta sokağa çıkma yasağının devam edip etmeyeceğini sorulması üzerine de, “sokağa çıkma yasağı kararları valilerin aldığı kararlar. Bizim Ankara’dan emrimiz, telkinimizle değil. Kendi değerlendirmelerine göre aldıkları kararlar” dedi.
Sezgin, bir gazetecinin “Teröristlere teslim ol çağrısı ne zaman bitecek” sorusunu yanıtlarken de, “Onu nasıl algılayabiliyorlar bilemem. Biz ‘silahlarınız ile birlikle teslim olun’ dedik. Teslim olurlarsa mevcut yasalardan yararlanma olanağı doğar. Eğer teslim olmazlarsa, devlete kurşun sıkmakla ne hak elde edilir, ne amacına ulaşılır. Devlet ödün de vermez, zaaf da götürmez. Ödün vere vere, zaaf göstere göstere bir çığ gibi, kartopu gibi büyümüş olaylar. Biz geldiğimizde sertleşmiş bir kar yığını bulduk. Onu eritmeye çalışıyoruz” dedi.
Sezgin, bağımsız Diyarbakır milletvekilleri Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin açlık grevlerinin hatırlatılması üzerine de “Kendi inançları istikametinde bir takım eylemlere gireceklerdir. Girişecekleri eylemlerin ettikleri yeminle bağdaşır biçimde olması temennisindeyim” şeklinde konuştu. Tuzluçayır’da yapılan kahve baskınına ilişkin bir soruyu da “Henüz üstlenen yok. Daha bir buçuk saat oldu. Ben Meclisteyken Vali bildirdi. Bir bekçi şehit olmuş. İki polis de yaralı” diye yanıtlayan Sezgin, yarın Jandarma Genel Komutanı ve Emniyet yetkilileriyle birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne giderek incelemelerde bulunacağını bildirdi.
