Cumhuriyet – 4 Şubat 1990
Gazeteciye copa İnönü tepkisi
‘Polis aklını mı kaçırmış?’
Haber Merkezi – Prof. Muammer Aksoy’un cenaze töreninde gazetecilerin polisler tarafından coplanarak dövülmesi olayı, basın kuruluşları ve gazetecilerce kınandı.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, cenazedeki olayları ve gazetecilere saldırıları Urla’da öğrendi. Burada gazetecilerden bilgi alan İnönü, “Polis aklını mı kaçırmış? İçişleri Bakanı orada değil miymiş? Olayda yaralanan gazetecilere ‘geçmiş olsun’ diyorum” şeklinde konuştu. Herkesi serinkanlı düşünmeye ve suçluları bulmada işbirliğine çağıran İnönü şunları söyledi:
“Demokraside güvenlik güçleriyle basın, birbirlerine karşı güçler değildir. Polislerin gazetecilere hücum etmesi anlaşılmaz, demokrasiye yakışmayan bir hareket, bundan kimseye yarar gelmez. Polis memurunu öldürenler yakalanmadı, ama bundan basın sorumla tutulamaz. Basına kızmak, yanlıştır, saçmalıktır.”
Polisin cenazede gazetecileri coplaması Sosyalist Parti Genel Başkanı Ferit İlsever, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği, Foto Muhabirleri Derneği, Ankara’daki Yabancı Basın Kulübü, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, TGS Ankara Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Yeniden Örgütlenme Komitesi tarafından da kınandı.
Dayağa soruşturma
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, gazetecilerin dövülmesi olayı ile ilgili soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Akın Öncül tarafından görevlendirilen bir savcı, hastanede tedavileri süren gazetecilerin dün akşam ifadesini aldı. Dövülen gazetecilerden Kadir Ercan’ın kafasına sekiz dikiş atılırken, Mehmet Özer’in sağ gözünün tamamen kapandığı ve burnunda da kırık olduğu bildirildi Nurettin Kurt da “Bir hafta çalışamaz” şeklinde rapor aldı.
DGM Başsavası Nusret Demiral da Prof. Dr. Muammer Aksoy’un cenaze töreninde çıkan olayların ve gazetecilerin yaralanması konusunun, yarın değerlendirileceğini söyledi.
Ankara Valisi Saffet Arıkan Bedük ise olaylar sırasında güvenlik kuvvetlerinin “fevkalade toleranslı” davrandıklarını belirterek “Muhabirlerin fotoğraf çekmesi engellenmemelidir. Çünkü onlar görevlerini yapmaktadırlar. Polisle gazetecileri karşı karşıya getirmek isteyenlere alet olunmamalıdır” diye konuştu.
ÇGD Genel Başkanvekili Rahmi Yıldırım, gazetecilerin polis tarafından kıyasıya dövülmesini protesto etti ve “Polis, terörü kendi içinde arasın” dedi.
Prof. Aksoy’un cenaze törenini izlerken polisler tarafından dövülerek makineleri parçalanan foto muhabirleri ve gazeteciler, polisin “intikam” duygusuyla hareket ettiğini, saldırının önceden planlandığını öne sürdüler.
Saldırıya uğrayan ve çeşitli yerlerinden yaralanan gazeteciler olayı şöyle özetlediler:
Mehmet Özer (2000’e Doğru Dergisi muhabiri): Elerinden gelse beni öldüreceklerdi. Polisin saldırdığı ilk gazeteci ben oldum. Bir grup polis üzerime çullandı, ilk darbede kaşım patladı.
Uğur Şefkat (Hürriyet Gazetesi muhabiri): Polis bizleri acımasızca döverken bir yandan da ‘işte polisi hedef göstermenin cezası’ diye bağırıyordu.
Süreyya Sert (Güneş Gazetesi muhabiri): Kargaşa içinde rasgele değil bizzat hedef seçilerek dövüldüm. Olayda polisin amacı intikam almak, gazeteci dövmekti.
Öte yandan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Devlet Bakanı Mehmet Yazar, olaydan sonra dövülen gazetecileri telefonla arayarak geçmiş olsun dileğinde bulundular. Aksu, olayın sorumluları hakkında soruşturma açılacağını ve suçuların cezalandırılacağını söyledi.