‘Çizgilik’ten önce ve sonra

Cumhuriyet, Turgut Çeviker – 28 Ocak 1989

Kâmil Masaracı, yılın gazetecisi seçilen 2 çizerden biri

‘Çizgilik’ten önce ve sonra

Ankara Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin yılın gazetecileri 1988 listesinde karikatürcü olarak Nezih Danyal’la birlikte Kâmil Masaracı da yer aldı. Masaracı, 84 santimetrekarelik “Çizgilik”inde kimleri, nasıl çizdiğini anlattı.

TURGUT ÇEVİKER

Ankara Çağdaş Gazeteciler Derneği, geçenlerde 1988’in “Yılın Gazetecileri”ni açıkladı. Listede karikatürcü olarak iki isim, Kâmil Masaracı ile Nezih Danyal yer alıyordu. Uzun bir süredir Cumhuriyetle “Çizgilik”i çizen Masaracı ile bir söyleşi yaptık.

— “Çizgilik” öncesi çizgi serüveninden kısaca söz açar mısın?

MASARACI — Karikatür yayımlamaya Ankara’da yaşadığım yıllarda başladım. Haftalık siyasi dergi olan 7 Gün’de çıktı ilk çalışmalarım. Daha sonra Vatan ve Cumhuriyet’in mizah sayfası “Ciddiyet”te (1978) zaman zaman karikatürlerim yayımlandı. O yıllarda Ankara’da bir grup genç karikatürcü sık sık buluşurdu. Sen de biliyorsun, birlikteydik. Karikatürcüler Derneği’nin Ankara İrtibat Bürosu’na dönüştü bu beraberlik daha sonra. Sanat Severler Derneği’nde (şimdiki Sanat Kurumu) toplanır, her ay bir sergi açardık.

1979’da Almanya’ya gittim. 1983’e değin Die Tageszeitung ile Der Kassenarzt adlı gazete ve dergilerde çizdim. Türkiye’ye dönünce Gelişim Yayınları’na girdim. Nokta, Çocukça ve Kadınca’da çalışmalarımı yayımlama olanağı buldum.

Mehmet Altuğ ve Nezih Danyal’la birlikte canlandırma filmi üzerine çalıştık. Hazırladığımız jenerik, Balkan Film Festivali’nde (istanbul-1979) ödüle değer bulundu. Karikatür çalışmalarımdan dolayı 3’ü uluslararası 14 ödül kazandım. 7’si yurtdışında toplam 9 sergi açtım: Ankara (1979), İstanbul (1985), Gelsenkirchen (1979), Duisburg (1980), Essen, Mülheim, Düsseldorf (1981), Meschede (1982), Hamm (1983).

— “Çizgilik”, bir “tip”e bağlı bant karikatür değil. İsmail Gülgeç, Behiç Ak ve Kemal Gökhan da aynı biçimde kurdular bantlarını. “Çizgilik”te -bu bağımsızlık içinde olmasına karşın- giderek kimi “tip”ler belirginleşti. “Çizgilik”i, başlangıçta nasıl tasarladın ve nasıl gelişti?

MASARACI — Önce bana verilen yerin kaç dönüm olduğunu hesapladım. Tastamam 84 santimetrekare tutuyordu. İnsanın en soylu uğraşılarından biri de gerçeği aramak değil miydi? O halde ben de 84 santimetrekarelik yerimde gerçeği görmemizi istemeyen bazı “kaka” insanları “bi güzel” çizmeliydim. Hem “tip”leri, hem de “tipsiz”leri… Bu arada bazı “tip”ler belirginleşiyor ister istemez. Hani bazı adamlar “tek tip uygulaması”nı seviyorlar ya işte onlar…

— “Çizgilik” için ana malzemenin gündelik olaylar olduğu gözlemleniyor. Bu, basın karikatürü için kuşkusuz bir zorunluluk. Ama bir bant karikatürcü için çok gerekli değil bence. Üstelik bu tutum bantın kalıcılığını, başka ülkelerde yayımlanma şansını da zedeleyebiliyor. “Çizgilik”te daha temel insani olgular üzerinde durmayı neden düşünmüyorsun?

MASARACI — Çizgilerimizle her gün okuyucunun karşısına çıkınca bir süre sonra okuyucuyla aranızda bir bağ oluşuyor. Bu bakımdan okuyucunun göz ardı edilmesi olanaklı değil. Gündelik olayların malzeme olmasının kalıcılığına zarar vereceğine katılmıyorum. Burada önemli olan “güncel”e yaklaşımınız, bakış açınız… Sevgisizliğe, baskıya, haksızlığa, savaşa karşı çıkarken sevgiyi, özgürlüğü, adaleti, barışı öneriyorsanız, temel insani olgular üzerinde duruyorsunuz demek değil midir?

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...