“Basın özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız”

AKP iktidarı, RTÜK eliyle basın ve ifade özgürlüğünü karartmaya devam ediyor. Seçimin hemen ertesinde basına yönelen bu saldırı, önümüzdeki günlerde mesleğimizin mücadelesini kararlılıkla yükseltmemiz gerektiğini gösteriyor.

“Demokrasi sandıktan ibaret değildir” diyen gazeteci meslektaşımız Çiğdem Toker’in sözleri bir kez daha bağlamından koparılmış ve kendisi iktidar yanlısı medya organlarınca hedef haline getirilmiştir.

Seçim sonuçlarını iktidarın istediği gibi vermeyen, programlarında iktidar yanlısı görüşleri değil gazetecilik değerlendirmesi sunan televizyonlar da iktidarın baskısından nasiplerini almış ve RTÜK’ün yaptığı açıklama ile haklarında inceleme başlatıldığı bilgisi kamuoyuna yansımıştır.

Anayasa’nın 26. maddesi düşünce ve düşünceleri yayma özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Kaldı ki Toker’in sözleri bu düzenlemeyi hatırlatmayı gerektirecek bir içeriğe de sahip değildir. Toker demokratik hakların yalnızca seçimlerle sınırlandırılamayacağı gibi evrensel bir gerçekten söz etmesine rağmen sözlerine dezenformasyon ve manipülasyon amacıyla başka anlamlar yüklenmiştir. Bilinmelidir ki bu dezenformasyonu üretenler suç işlemektedir.

Hem Anayasa hem evrensel gerçekler hem de gazetecilik ilkeleri, gazetecilerin düşüncelerini özgürce yayma hakkını tanımlamaktadır ve bu hak gazetecilerin aynı zamanda sorumluluğudur.

Aksi durum ülkemizde zaten uzunca zamandır oldukça gerilemiş olan basın özgürlüğünün daha da kısıtlanacağına ilişkin tahminler kuvvetlenecek anlamına gelmektedir.

Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, iktidar ve iktidar organlarınca gazetecilerin ve medyanın baskı altında tutulmasına karşı sessiz kalmayacağımızın, baskılar karşısında Anayasal bir hak olan basın özgürlüğünü sonuna kadar savunacağımızın bilinmesini isteriz.

ÖNE ÇIKANLAR

ÇAĞDAŞ DERGİ

BASIN AÇIKLAMALARI

EN SON...