|
İktidar yanlısı ve iktidarın imkanları üzerinden yayıncılık yapan ‘yandaş’ ve ‘havuz’ medyasının yanı sıra bütçesinin büyük kısmı halktan yapılan kesintilerle oluşan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT), Türkiye geneli 31 Mart Yerel Seçimleri ile İstanbul öznelinde tekrarlanan 23 Haziran Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi’nde adeta AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın propaganda aracı görevini üstlendi. Millet iradesinin tam ve serbest oluşabilmesi için tarafsız yayıncılığın en fazla benimsenmesi gereken bir süreçte, söz konusu yayın organları, hiçbir basın ilkesine ve meslek pratiğine sadık kalmadan yayıncılık yaptı. Seçim yarışında partiler değil de basın kuruluşları yarışıyormuş tutumu takınan ‘yandaş’ ve ‘havuz’ medyası, ne yazık ki mesleğimizi, birçok örneğinde şahit olduğumuz gibi manipülasyon yapma amacıyla kullandı. İktidar partisinin, kamu kaynakları üzerinden yürüttüğü seçim propagandasına ilişkin tek bir eleştirel haberi sayfalarında ve ekranlarında göremediğimiz ‘yandaş’ ve ‘havuz’ medyası, seçim sonuçlarını da tarafsız duyurmaktansa, iktidarın, özellikle büyükşehirlerdeki oy kaybını gizleme çabasına yöneldi. “Cumhurbaşkanlığı sistemine güvenoyu”, “Cumhur İttifakı'nın 31 Mart zaferi /Milletimiz 'beka' dedi” ve “Türkiye 'beka' dedi” manşetleri birinci sayfaları süsledi. Haberciliği değil iktidar söylemini sahiplendiği ortada olan aynı basın yayın organları, hiçbir somut kanıt ortaya koymadan, Türkiye demokrasisi açısından tehlikeler içerebilecek İstanbul’da seçimlerin iptali için bayraktarlık yaptı. Günlerce, “AK Parti’nin oyları sıfırlanmış” şeklinde ve benzeri başlıkla haberler servis edildi, köşe yazıları kaleme alındı. Bu yayıncılığın, sayısız örneği raporumuzda görülebilecektir. Geride bıraktığımız seçim içerikli dönem, bizlere, Türkiye’de belli yayın organlarının asıl misyonunun haber vermek değil ülkedeki gerginliği ve kutuplaştırmayı artırarak, bu yolla ülkenin bölünmesine katkı sunmak olduğunu açık ve net olarak gösterdi. Bu dönemde bir olay vardı ki, tarafsız herkes Türk basınının bu olayda büyük sorumluluğu olduğunu kabul etti. Bu olay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara’da bir şehit cenazesinde linç girişiminde bulunulmasıdır. Ve bu saldırının, iktidar yandaşı birçok yayın organının saldırıya zemin hazırlayan haber ve yayınlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Basına yönelik baskılarla basın kuruluşlarının meslek ilkelerini ayaklar altına alındığı, ne yazık ki dolu dolu bir üç ayı geride bırakırken, bu aylarda dikkat çeken iki önemli başlık altındaki gelişmeleri, buradan kamuoyunun gündemine sunmak isteriz. Bu başlıklardan ilki gazetecilere öldürme kastıyla gerçekleştirilen saldırılar. Ulusal ve yerel yayın organlarında çalışan toplam 7 gazeteci belirli aralıklarda saldırıya uğradı. Saldırganların, meslektaşlarımızı öldürme kastı güderek darp ettikleri, kiminin kafasından kiminin göğüs bölgesinden aldığı darbelerden anlaşıldı. Saldırıların ayrıntılarına ilişkin ortaya çıkan bilgilerle, saldırıların organize şekilde yapıldığı; saldırganların da çoğunlukla Milliyetçi Hareket Partisi ile aynı siyasi görüşe sahip kişiler olduğu görüldü. Organize ve faşist nitelikli bu saldırılar sonrasında yaşananlar da bir o kadar vahimdi. Halk adına kamuyu denetleme görevi yapan meslektaşlarımız nezdinde mesleğimize yönelik bu saldırılar, üstünkörü yargısal işlemlerle saldırganların serbest bırakılmasıyla sonuçlandı. Hemen hemen hepsi ilk ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bu durum, saldırı organizasyonunun boyutlarını göstermesi açısından da çok manidardı. Yaşananlar gazeteciliğin toplumsal alana ilişkin üstlendiği sorumluluğun önemine de işaret etti. Saldırılar, barış içinde demokratik bir birlikteliğin vazgeçilmez araçlarından birinin basın olduğunu ve bu birlikteliğe karşı olan zihniyetlerin mesleğimize ve meslektaşlarımıza saldırılarla toplumu sindirmeyi amaçladığını gösterdi. Bir kez daha vurguyla söylüyoruz: ÖZGÜR BASIN VARSA ÖZGÜR TOPLUM VARDIR! Raporumuzda yer alan diğer önemli başlık ise özellikle partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, basına ilişkin tutarsız açıklamalarıdır. Haziran ayının başında bayram namazı çıkışında gazetecilerin, “Basına açık programınız var mı, ona göre kendi ayarımızı yapalım?” şeklindeki sorusuna “Size ayar vermek gerekirse zaten iletişim başkanlığımız o işi görür.” yanıtını veren Erdoğan, başka bir açıklamasında bu ayarı nasıl yaptıklarını da açıkça itiraf etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yarışan Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu’nu televizyonda karşı karşıya getiren gazeteci İsmail Küçükkaya’nın, program öncesi taraflarla yaptığı görüşmeleri değerlendiren Erdoğan, Küçükkaya’nın kamuya açık bir alanda İmamoğlu ile görüşmesine tepki göstererek, bu durumun “yarınki gazetelerde” yayınlanacağını bir gün öncesinden duyurdu ve “Yarın medyada çok daha önemli bir şey göreceksiniz. Program öncesi moderatörle nasıl ve nerede buluştular, bunları göreceksiniz” dedi. Erdoğan birkaç gün sonra ise tamamen farklı değerlendirmelerle kamuoyunun karşısındaydı. İstanbul’da yabancı basın kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen ve burada “Gazetecilik, unutmayın hakikat arayışıdır. İnandırıcılığını ve itibarını kaybetmiş bir medya açık söylüyorum ne topluma ne de insanlığa hiçbir faydası olamaz. Demokrasilerde 4. kuvvet olarak nitelendirilen medya siyaseti dizayn etmenin, muarızlarını imha etmenin bir aracı haline dönüştürülmemelidir. Biz basın yayın organlarının halk adına siyasetçileri denetlemesine, milletin çıkarları için gözcülük yapmasına asla karşı çıkmadık, çıkmıyoruz. Bilakis denetim aracı olması gereken medyanın bir tahakküm aracına, siyaseti kendi istekleri doğrultusunda biçimlendirme vasıtasına dönüşmesine itiraz ediyoruz. Kalemini ve kamerasını terör örgütlerinin emrine verenler bizim nezdimizde asla gazeteci olamazlar. Bizi sık sık eleştirenlerin bilerek gözden kaçırdığı nokta işte burasıdır. Çoğu zaman muhataplarımız gerçeği keşfetmek için değil, zihinlerindeki kalıplara, ön yargılara cevap bulma gayesiyle ülkemize bakıyorlar” değerlendirmelerini yapan da aynı Erdoğan’dı. 2015 yılından bu yana üçer aylık periyotta açıkladığımız Medya Raporlarımızın 18’ncisinde de Türkiye’de basın ve basın özgürlüğünün net fotoğrafını çekmeye çalıştık. Önceki raporlarımızda sıklıkla vurguladığımız olumsuz gidişatın artık son aşamasında olduğumuzun, gerçeklerin savunucusu, birlikte yaşama iradesine sahip tüm kesimlerin farkına varması gerekmektedir. Artık tünelden önceki son çıkıştayız. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu NOT: RAPORUMUZA "BELGE ARŞİVİ" BÖLÜMÜNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ.
10 Ocak gazetecilerin mücadele günüdür...
Biz bu ‘OLAY’ı biliyoruz! ÇGD "Yılın Başarılı Gazetecileri Ödülleri” için başvuru duyurusu ÇGD: Bir meslektaşımız daha yargı sopasıyla susturulmak istendi! Türkiye’de medyanın kamera arkasını gösteren istifa: Türkiye’de medya tek seslidir, o ses de ‘saray’ işaretiyle çıkar! YIPRANMA HAKKIMIZ, İKTİDAR VE SERMAYENİN ‘YANDAŞ GAZETECİLİĞİ’NE BASAMAK YAPILMAK İSTENMİŞTİR! ANA AKIM MEDYA KURULUŞLARI HALKIN HABER ALMA HAKKINA İHANET ETMİŞTİR! GAZETECİLİĞE YÖNELİK BASKILAR ‘TEK MERKEZ’DEN ORGANİZE EDİLMEKTE! HER GEÇEN AY ÖNCEKİNİ ARATIYOR! EYLÜL AYINDA EKRANLARA UTANÇ YAZILARI HAKİMDİ! RTÜK, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DÜŞMANLIĞININ BAYRAKTARLIĞINI YAPMAKTA; FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ EZİP GEÇMEKTEDİR! YEREL BASINDA ÇALIŞAN MESLEKTAŞLARIMIZ YALNIZ DEĞİLDİR! DANIŞTAY, BASIN KARTI İÇİN SİGORTA PRİMLERİNİN ÖDENMESİ KOŞULUNA YAPTIĞIMIZ İTİRAZI HAKLI BULDU! GAZETECİLİKTEN ETİK DEĞERLERİ ÇIKARDIĞINIZDA GERİYE KOSKOCA BİR HİÇ KALIR! GEÇTİK BAYRAMI GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ! İçişleri Bakanı Soylu, RTÜK Başkanı Şahin ve BİK Genel Müdürü Duran İstifa Etmelidir! GAZETECİLERİ SUSTURAMAZSINIZ! GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR MESLEKTAŞLARIMIZ BIRAKILSIN! KAMU KAYNAKLARIYLA BESLENİP BASININ BOĞAZINA ÇÖKEN, CELLAT KESİLEN KURUMLARI REDDEDİYORUZ! RTÜK VE BASIN İLAN KURUMU KURULUŞ AMAÇLARINA DÖNMELİDİR! GAZETECİLİĞİ VİRÜS DEĞİL EMEKÇİ DÜŞMANI VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KARŞITI UYGULAMALAR TEHDİT EDİYOR! AYM SİYASETİ DEĞİL ANAYASAYI ESAS ALMALI, GAZETECİLER SERBEST BIRAKILMALIDIR! BUGÜN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SUÇ SAYANLAR, YARIN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ARAR DURUMA DÜŞEBİLİRLER! DİKKAT! SORUMSUZ YAYINCILIK CAN ALIR! Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Sertaç Eş ile yazar Işık Kansu’yu kınıyoruz! GAZETECİLİK YARGILANAMAZ! GAZETECİLER ŞUBAT AYINDA SINIR TANIMAYAN SALDIRI VE BASKILARA UĞRADI 2019 YILIN BAŞARILI GAZETECİLERİ ÖDÜLLERİ BELİRLENDİ GAZETECİLERE YÖNELİK SALDIRILARI VE MESLEKTAŞLARIMIZIN GÖZALTINA ALINMASINI PROTESTO EDİYORUZ GÜNE TANIK, YARINA UMUT OLMAK İÇİN ÇIKTIĞIMIZ YOLDA 42 YAŞINDAYIZ! İSTANBUL TEMSİLCİMİZ UĞUR GÜÇ’E AÇILAN DAVA, HUKUKU DEĞİL 'SARAY’I EKSEN ALMIŞTIR! SİSTEMATİK BASKIYA KARŞI TEK ÇIKIŞ YOLU ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDİR! Basın kartları üzerinde planlanan kirli oyunlara derhal son verilmeli! İletişim Başkanlığı, hukuksuz kararlarıyla açıkça suç işliyor! ANADOLU AJANSI KAHİRE BÜROSUNDA GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST BIRAKILMALIDIR! Mesleğimiz ve Haklarımız İçin Mücadelemizi de Dayanışmayı da Büyütelim Gerçeklerle yalanların keskinleştiği bir döneme giriyoruz. Medya hiçbir provokasyona alet olmamalı Bursa'da örgütümüzü hedef alan 'Şehir Gazetesi'ni uyarıyoruz: GAZETECİLİK, NE BEZİRGÂNLIK NE DE HEDEF GÖSTERMEKTİR... BASIN İLAN KURUMU'NU UYGULADIĞI CEZALARI KALDIRMAYA VE ŞEFFAF OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ ÇGD "Yılın Başarılı Gazetecileri" yarışmasına başvurular başladı KONU GAZETECİLİK OLUNCA AYM BİLE ANAYASAYI İHLAL EDECEK NOKTAYA DÜŞMÜŞTÜR! Hürriyet işvereni suç işlemiştir, çürümüşlüğünü göstermiştir Basın özgürlüğü tehdit değil, yarınlara güvenli bakabilmemizin teminatıdır! "Antarktika Güney Kutbe ve Küresel Isınma" Belgesel Gösterimi Cumhuriyet Gazetesi'ni sorumluluğa çağırıyoruz 24 TEMMUZ, BAYRAM DEĞİL BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE GÜNÜDÜR! Türkiye'de basın özgürlüğü için tünelden önceki son çıkıştayız! SETA, fişleme belgesi ile suç işlemiştir! BASIN KARTI YÖNETMELİĞİNİN İPTALİ DAVAMIZDA CUMHURBAŞKANLIĞI SAVUNMA VERECEK Bayramı cezaevinde geçirmek zorunda kalan gazeteciler yalnız değildir! Gazetecilere yönelik saldırılara iktidar tepki vermelidir TRT halkındır, şirketleştirilemez 24. Olağan Genel Kurul Duyurusu 2018 YILI BAŞARILI GAZETECİLERİ ÖDÜLLERİ BELİRLENDİ İzmirGazetesi’ndeki meslektaşlarımızın hakları bir an önce verilmelidir! ÇGD 41 Yaşında Gazeteciler İşsiz, Gazeteler Habersiz ÇGD "Yılın Başarılı Gazetecileri" yarışmasına başvurular başladı Gazeteciler sarayın memuruna dönüştürülmek isteniyor, reddediyoruz! ÇAĞDAŞ GELENEĞİ BURSA ŞUBEMİZLE GÜÇLENİYOR ANKA'ya Kilit Vuranlar, Hesabını Vermelidir Basın Özgürlüğü Olmadan Cumhuriyet; Cumhuriyet Olmadan Basın Özgürlüğü Olamaz! Yaşasın Cumhuriyet! M. Tali Öngören'i özlemle anıyoruz GAZETECİ COŞKUN'A HAPİS CEZASI, BAĞIMSIZ YARGININ DEĞİL PARTİLİ YARGININ KARARIDIR MESLEĞE BİR DARBE DAHA! BİZ UTANMAYACAĞIZ “GAZETECİ” DİYENLER UTANMAYA MAHKUMDUR BAĞIMSIZ, ÇOĞULCU VE ÖZGÜR BASIN İÇİN DAYANIŞMA VE MÜCADELEYE 1 MAYIS İŞÇİ VE EMEKÇİ BAYRAMI'NDA ALANLARDAYIZ 2017 YILININ BAŞARILI GAZETECİLERİ ÖDÜL TÖRENİ DOĞAN VE DEMİRÖREN GRUPLARINA SORUMLULUK ÇAĞRISI! BU TARİHİ AYAR SADECE MEDYAYA DEĞİL TÜM TOPLUMA SUS İŞARETİDİR... Onlar Çocuklarına Onurlu Bir Gelecek Bırakacak Ya Siz? ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ 2017 YILININ BAŞARILI GAZETECİLERİ ÖDÜLLERİ ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ 40 YAŞINDA UĞUR MUMCU GAZETECİLİĞİ ÖLÜMSÜZDÜR! 10 OCAK’I KUTLAMIYOR, OHAL REJİMİNİ REDDEDİYORUZ ÇGD'DE GÖREV DEĞİŞİMİ TEVFİK KIZGINKAYA GENEL BAŞKANLIK GÖREVİNDEN AYRILDI Cumhuriyetçilerin hukuksuz tutukluğuna son verilmelidir! ÇGD'NİN "YILIN BAŞARILI GAZETECİLERİ" YARIŞMASINA BAŞVURULAR BAŞLADI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ'NE KATILIM "SANİYELİK TWEETE 3 YIL HAPİS VERENLERE, 'ÖMÜR BOYU BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DÜŞMANI ÖDÜLÜ' VERİLMELİDİR" MUHABİRDEN MUHBİR YARATAMAZSINIZ! Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Basın Özgürlüğü! Gazetecilere yönelik baskılar bumerang gibidir, döner sizi vurur! MESLEKTAŞLARIMIZA YÖNELİK SALDIRIYI KINIYOR, GERÇEKLERİN SÖZCÜSÜ OLACAĞIMIZI BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ! RTÜK’E VATAN ŞAŞMAZ ÇAĞRISI Tevfik Kızgınkaya'nın Adalet Kurultayı'nda "Medya ve Tarafsızlık" konulu toplantıda yaptığı konuşmanın metni ÇGD, AB'nin ifade özgürlüğü konferansına davet edildi MİT TIR’ları davasından çıkan ceza hukuka ihanet, gazeteciliğin başına silah dayamaktır Arda Turan zihniyetini kınıyoruz Gazetecileri tutuklayabilirsiniz ama gazeteciliği asla! Sözcü’ye yönelik operasyon derhal durdurulmalıdır! Mustafa Ekmekçi'yi anıyoruz Gazeteci Güven’in tutuklanması, adaletin yok edildiğinin son kanıtıdır! BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE BUGÜN BİR KELEPÇE DAHA TAKILDI; YÖNETİCİMİZ KAPLANOĞLU DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR! BASINI ÖZGÜR OLAMAYAN BİR ÜLKENİN, NE BUGÜNÜ NE DE GELECEĞİ ÖZGÜRDÜR 1 MAYIS'TA ALANLARDAYIZ! Wikipedia'ya yasak kabul edilemez ÇGD 23. Dönem yönetimi göreve başladı 1 MAYIS'TA ALANLARDAYIZ Demirhan derhal serbest bırakılmalıdır Çağdaş Gazeteciler Derneği 23. Olağan Genel Kurul duyurusu
|
|||||||||||||||
© Tüm Hakları Saklıdır. 2021 | bilgi@cgd.org.tr
|